Bizim zamanımızda herşeyi google a sormuyordun.Evdeki ansiklopedi,dergi,gazete,kitapta biliyordu çoğu şeyi.Sormazsanda onlara, küserlerdi.Yapraklarının sararıp tozlanmasından anlardın bunu.
Okulda verilen kitap özetlerini hiç hazır bulmadık ödev sitelerinden.Çünkü bilirdik ki, asıl olan özet değil kitaptı onu okurken aldığın zevkti.Başkasının zevk kırıntılarıydı özet.
Harçlıkları biriktirip günlerce kitaba yatırırdık hepsini,diğerleri oyuncak,parfüm,etek peşinde koşarken. Azıcık harçlık kaç kitaba yeterdi ki, arkadaş ve okul kütüphanelerinin baş müdavimlerinden olduk sonra.Okuldaki yılbaşı çekilişlerinde de replik hep aynı idi.
-Kime çıktıysam bana hediye kitap alsın.
Annelerimizle kavga ettik evde kitapları koyacak yer kalmadı diye.Yakma tehditleriyle bile karşılaştık sinir anlarında, yılmadık.Almaya, biriktirmeye, okumaya devam ettik.Babalar yetişti imdada da kitaplık sahibi olduk.
Herşeye erinirken,ertelerken kitaplığı düzenli temizlemeyi hepsinin tozunu tek tek almayı hiç ihmal etmedik kitaplarımızın.
Kötü alışkanlık diye kitap okumayı edindik biz.Bu tutku öyle tatlı, öyle dayanılmaz ki belki bundandır sigara ve içkiye hiç heves etmedik.
Hayatımızı saran ve bizi içine çeken teknolojinin nimetlerinden faydalanalım deyip internetten kitap sipariş ettik hemen.Kitaplıkta yer kalmayınca e-kitap dediler, bir ara deneyelim dedik. Sayfa hışırtısı olmadan paslandı kulaklar, ayraçlarımızın boynu bükük. Dokunmadan, hissetmeden, yeni kitap kokusu duymadan ışıklı ekranlara bakmak sarmadı bizi.Olmadı dedik, bu sefer güldürmedi :) gittik yeni kitaplık aldık.
Velhasıl kelam, hayatımızın her kesitinde yeri, rolü ayrıdır kitabın. İşlemiştir içimize bir kere bu meret ya da zaten içimizden bir parçadır. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder