YENİ ÇIKANLAR

EKOKÖYLER
Jonathan Dawson, çeviren: Deniz Dinçel, Sinek Sekiz Yayınevi, ekoloji, 139 sayfa
Sürdürülebilirlik üzerine çalışan bir çevre aktivisti olan Jonathan Dawson ‘Ekoköyler’de, doğadaki hasarları onarmada yol gösterici olan ekoköyleri kapsamlı bir bakışla ele alıyor. Ekoköy hareketine genel bir bakış getirmesinin yanı sıra, hareketin daha makul, adil, eşitlikçi ve sürdürülebilir bir dünyaya sağlayabileceği katkıları da ortaya koyan Dawson, ekoköylerin neye benzediği, çevre dostu insan yerleşimlerini tasarlamak, yerel ve organik gıdaların üretimi ve işlenmesi konuları ele alıyor. Kitapta ayrıca, ekoköyler hakkında bilgi alınabilecek kitaplar, internet siteleri, video ve DVD gibi kaynaklar da veriliyor.

SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ 3
Çetin Yetkin, Gürer Yayınları, siyaset, 415 sayfa
Çetin Yetkin’in, beş cilt olarak planladığı siyasal düşünceler tarihinin elimizdeki üçüncü cildinin konusu, 20. yüzyılın başlarına kadar Batı-Osmanlı düşüncesinde ütopyacılık, sosyalizm, anarşizm, sendikalizm ve bilimsel sosyalizm akımları. Serinin diğer kitaplarında olduğu gibi, siyasal düşünürleri kendi dönemlerinin toplumsal ve ekonomik koşullarında, kendi metinleri ve kitapları temelinde ele alan Yetkin, konuya dair kapsamlı bir bakış açısı sunuyor. İlk önce, söz konusu akımların Batı’daki belli başlı temsilcilerini inceleyen Yetkin, ardından bu akımların Batı-Osmanlı Türk düşüncesindeki yansımalarını değerlendiriyor.

İSTANBUL RUMLARI
yayıma hazırlayan: Foti Benlisoy, Anna Maria Aslanoğlu ve Haris Rigas, istos yayın, inceleme, 272 sayfa
Bir konferansa sunulan tebliğlerden oluşan ‘ İstanbul Rumları’, günümüzde Rumların yaşamakta olduğu sorunları saptıyor ve bunlara ne gibi çözümler getirilebileceğini irdeliyor. Çalışmayı nitelikli kılan hususlardan biri, Rumları “nostalji” penceresinden veya “geçmiş güzel günler” söylemi üzerinden değerlendirmesi değil, onların bugünkü aktüel meselelerinden hareket etmesi. İstanbul Rumlarının eğitim sorunları; İstanbul Rum Ortodoks azınlığın tabi olduğu hukuki rejim; Türkiye ’de Rum mülkleri sorunu; İstanbul Rumlarının mimari mirası ve Türkiye ’de Rum vakıflarının tarihsel ve güncel sorunları, kitapta ele alınan bazı konular.

DARAĞACINA MEKTUPLAR
Serpil Çelenk Güvenç, İmge Kitabevi, mektup, 406 sayfa
Serpil Çelenk Güvenç ‘Darağacına Mektuplar’da, 1971’den itibaren, 12 Mart muhtırası, idam ve infazlarının basında yankılanışını, yani 12 Mart’ta gerçekleşen idam ve katliamların, yerli ve yabancı basındaki yansımalarını sunuyor. Kitap, bir toplumsal bellek çalışması olduğu kadar, basının darbe karşısındaki ibretlik tavrını gözler önüne sermesiyle de dikkat çekiyor diyebiliriz. Zira buradaki belgeler, sağ yayın organları ve yazarlarının tümünün, 12 Mart askeri cuntasından yana tavır aldıkları, Deniz Gezmiş , Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını olumladıkları, idam kararı veren mahkemelere alkış tuttukları görülüyor.

KANDİYE OLAYLARI
Rüştü Çelik, Kitap Yayınevi, tarih, 91 sayfa
Rüştü Çelik ‘Kandiye Olayları’nda, 6-7 Eylül 1898’de yaşanan Girit Kandiye merkezli olayları ele alıyor. Müslüman ahalinin, Girit adasında maruz kaldığı baskı ve saldırılar sonucunda meydana gelen Kandiye olayları, Osmanlı asker ve memurlarının Girit’ten çıkartılmasıyla sonuçlanmış ve 1913 yılında imzalanan Londra Antlaşması ile Osmanlı devleti, Girit üzerindeki haklarından vazgeçtiğini bildirmişti. Kandiye olayları öncesi adadaki durumu değerlendirerek kitabına başlayan Çelik, devamında da, Kandiye olaylarının yaşanmasını, adanın Osmanlı devletinden fiilen kopuşunu ve bunun sonucunda artan Müslüman göçlerini ele alıyor.

KÜRT VATANDAŞ
Hamza Aktan, İletişim Yayınları, siyaset, 196 sayfa
Hamza Aktan, dikkat çekici çalışması ‘Kürt Vatandaş’ta, Kürtlerin Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne sistemle yaşayageldiği anlaşmazlıkları, bunun daha da billurlaştığı son otuz yıldaki göstergeler üzerinden okumaya girişiyor. Devletin, silahlı güçler, valiler ve kaymakamlarla tanzim edilmeye çalışıldığı Kürt coğrafyasında, kendine yetebileceğine inanan bir yeni vatandaşlık algısının gün geçtikçe daha net bir şekilde yerleştiğini söyleyen Aktan, bu çekişmeyi siyasetten popüler kültüre, medyadan eğitime, askeriyeden ülke sınırları dışına, kısacası, toplumsal hayatın farklı katmanlarında, ilgi çekici gözlemlerle saptıyor.

DEMOKRASİ SAVAŞÇILARI OLARAK MARX VE ENGELS
August H. Nimtz, çeviren: Can Saday, Yordam Kitap, siyaset, 446 sayfa

August H. Nimtz elimizdeki kitabında, 20. yüzyılın sonunda dile getirilen, Karl Marx ve Friedrich Engels’in gelecek tasarımları ile siyasî demokrasinin bağdaşmadığı varsayımına cepheden meydan okuyor. Marx ve Engels’in, insanlığın kadim demokrasi mücadelesinde sıçrama dönemi olan 19. yüzyılda demokratik hareketin başkahramanları olduğunu savunan Nimtz, iki ismin, sırf “düşünür” değil, her şeyden önce siyasî eylemci olduğunu ve devrimci bir ortaklık kurduklarını belirtiyor. Nimtz, Marx ve Engels’in 1848-1849 devrimci ayaklanmalarına aktif şekilde katılmalarının, onların demokrasi kavgasına katkıda bulunduğunu da söylüyor.

GÜNEŞSİZ DÜNYA
Murat Tuncel, Altın Bilek Yayınları, öykü, 154 sayfa

Murat Tuncel’in ‘Güneşsiz Dünya’sının ilk baskısı, 12 Eylül darbesinin olanca ağırlığıyla sürdüğü 1987’de yapıldı. Yazar buradaki öykülerinde, darbenin mağduru olmuş karakterlerinin dünyasına iniyor. Tuncel, askeri yönetimin ağır işkencelerinden geçmiş karakterlerinin hikâyesini verirken, acılı bir dönemi, unutulmaya terk edilmesin diye kayda alıyor. Yazar, kitaba adını veren öyküsünde de, bir tutuklunun işkence sonrası baygınlıktan uyanma anına odaklanıyor. Öykünün başkahramanı, ölümden yaşama doğru uyanırken, arkadaşlarını, gördüğü işkenceleri ve hücre sorumlusu gaddar Marşandiz’i yavaş yavaş hatırlayacaktır.

SÜRYANİLER
Mutay Öztemiz, Ayrıntı Yayınları, tarih, 208 sayfa

Mutay Öztemiz elimizdeki çalışmasında, Süryanilerin 2. Abdülhamit’ten günümüze uzanan kapsamlı bir tarihini sunuyor. Süryani adı ve kökeni, Süryanilerin kökenleri, Süryaniler ve din, Süryani Ortodoks Kilisesi’nin oluşumu, Süryanilik ve İslami baskı, misyonerlik, Süryanilerin dilleri, Osmanlı döneminde Süryaniler, 1915 olaylarının Süryani demografisine yansıması, Cumhuriyet Türkiyesi’nin Süryanilere yaklaşımı ve 1980’den günümüze Süryani göçleri, kitapta ele alınan konulardan bazıları. Öztemiz’in çalışmasında ayrıca, Süryani kültüründe aile ve kadın, Süryani eğitimi ve ekonomisi gibi ilgi çekici konular da yer alıyor.

CADI AVI
Devin O’Branagan, çeviren: Taylan Taftaf, DEX Kitap, roman, 386 sayfa

Devin O’Branagan ‘Cadı Avı’nda, gelin olarak gittiği ailenin korkunç geçmişiyle yüzleşen Leigh’in yaşadıklarını anlatıyor. Bir Hawthorne olan Craig’le yıllar önce evlenen Leigh şimdi iki çocuk sahibi bir kadındır. Uzun zamandır mutlu bir evlilik yaşayan Leigh, günün birinde kendisini korkutan olaylara tanık olur. Oğlu belirsiz hayaller görmekte, kızı da sıra dışı beceriler geliştirmektedir. Tam bu esnada, Leigh’in kayınpederi ve kayınbiraderi, beklenmedik bir şekilde hayatlarını kaybeder. Bu olaydan sonra Hawthorne malikanesinde bir araya gelecek olan aile üyeleri, korkutucu geçmişleriyle yüzleşmeye koyulacaktır.

SOFİST
Platon, çeviren: Furkan Akderin, Say Yayınları, felsefe, 135 sayfa

Platon’un yaşlılık dönemi eserlerinden olan ‘Sofist’, filozofun külliyatının metafiziksel ve epistemolojik konuları üzerine yoğunlaşan temel eserlerinden biri. Platon’un ‘Parmenides’, ‘Theaetetos’ ve ‘Devlet Adamı’ isimli üç diyaloguyla ilişkili olan ‘Sofist’, bunlardan özellikle ‘Parmenides’te ortaya konmuş metafiziksel ve epistemolojik güçlüklerin açıklığa kavuşturulmasını amaçlıyor. Diyaloga katılan Theodoros, Sokrates ve Theaetetos gibi karakterler, Platon’un buradaki başlıca amacı olan “varlığın olumsuzlanmasını yokluktan ayırt etmek” ve “doğru ile yanlış yargı” veya “inancı tanımlamak” gibi konuları tartışıyor.

AVM
S. L. Grey, çeviren: Zehra Derya Koç, İthaki Yayınları, roman, 327 sayfa

S. L. Grey, gerilim-korku romanı ‘AVM’de, bir alışveriş merkezinde sıra dışı olaylara tanık olan iki karakterin yaşadıklarını hikâye ediyor. Romanın başkahramanlarından Dan, bir alışveriş merkezindeki kitap mağazasında sıradan bir güne başlarken, çocuk bakıcılığı yapan Rhoda da, biraz dinlenmek amacıyla buraya gelmiştir. Bir süre sonra, Rhoda’nın sorumluluğunu üstlendiği çocuk ortadan kaybolur. Rhoda, çaresiz bir şekilde Dan’den yardım talebinde bulunur. Çocuğu bulmak için alışveriş merkezini aramaya koyulan ikili, çok geçmeden burada sıra dışı olayların yaşandığını ve hayatlarının tehlikede olduğunu keşfeder.

ÖTEKİ DİYAR
Yavuz Çekirge, İmleç Kitap, roman, 304 sayfa

Kendisi de 68 hareketinden olan Yavuz Çekirge, ‘Öteki Diyar’da, kuşağının maruz kaldığı büyük baskıları, dünya yerine, cennet ve cehennemde geçen bir kurguyla anlatıyor. Romanın başkahramanı, siyasal hareketin içinde aktif görevler üstlenmiş Erhan Mert, ajan olarak bilinen Çetin Sarı tarafından, bir öğrenci eyleminde öldürülmüştür. Mert şimdi araftadır ve burada katiliyle hesaplaşmayı, adaletin yerini bulmasını ummaktadır. Fakat ortada bir sorun vardır. Mert de, kendini savunmak amacıyla da olsa birini öldürmüştür. Şimdi, katili Çetin Sarı’nın adaletin önüne çıkması için kendisinin de hesap vermesi gerekmektedir.

DİYARBEKİR MERWANİLERİ
Thomas Ripper, çeviren: Bahar Şahin Fırat, Avesta Yayınları, tarih, 680 sayfa

Thomas Ripper ‘Diyarbekir Merwanileri’nde, 11. yüzyılın en önemli Kürt emirliklerinden olan Merwanilerin kapsamlı bir tarihini sunuyor. Bilindiği gibi Merwani emirliğinin en önemli etkisi, Kürtlerin göçünü batıya yönlendirmesiydi. Zira bu durum, Diyarbakır ’ın Kürt coğrafyasının merkezi haline gelmesini sağlayan başlıca etken. Ripper çalışmasında, bu bölgenin İslami Ortaçağ’daki siyasî ve toplumsal yapısını değerlendiriyor ve ardından Merwani hanedanının ortaya çıkışını, emirliğin yönetimini üstlenmiş belli başlı aktörlerini ve hanedanın bölge çapında önemli bir güç haline gelişini sağlayan belli başlı etkenleri irdeliyor.

PİRO
Suat Gencer, Uğur Tuna Yayınları, şiir, 76 Sayfa

Uğur Tuna Yayınlarından çıkan kitap, Suat Gencer’in 25 şiirinden oluşuyor. Piro, hem ateş hem son çığlık demek... Ama her sayfası özlem kokan ‘Piro’ya, son çığlık demek daha yerinde olur. Kitaba adını veren şiir şöyle: ‘...Deftere kitaba sığmaz hasretim,/ Şimdi,şu anda orada olmak,/ Bir kuş hafifliğinde solmak./ Kendim dağlara,bir kuzu gibi sürüye katmak,/ Yeniden yürümek./ Serçe,güvercin,kuşlarla./ Yeniden uçmak.// Köy sofralarında tereyağı,kaymak,bulgur yemek,/ Babam,dedem,İmam Abes gibi,/ Çok sevdiğim,keşkek,babuko yemek./ Piro senden arzum olur.../Giderken beni de düşün,/ Yüreğimi,yüreğine alda git...’

Kaynak : Radikal Kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder