1 YILDA 80 KITAP
ARTIK BİR WEB SİTEMİZ VAR !
Dostlar ,
Bu blog ile başlayan web yolculuğumuz yeni sitemizle devam ediyor . Lütfen web sayfamızda da bizi yalnız bırakmayın !
Bol kitaplı günleriniz olsun...
www.1yilda80kitap.com
1 YILDA 80 KİTAP 1 YAŞINDA
Koskoca 365 gün geçti üzerinden. Öylesine bir sohbetti oysa , havadan sudan… İçimizden biri : “ Bu yıl ne yapıyoruz ? Hadi farklı bir şey yapalım “ dedi . Ortak ilgi alanlarımız az çok belliydi ya ne yapsaydık kafamız karışıktı .
Aynı yüksek hedefli , boş durmayı sevmeyen kişi “ hadi , bir yılda 100 kitap okuyalım “ deyiverdi . Bu beni biraz sarstı başlangıçta , “Biraz makul olalım büyük insan , bizler küçük insanlarız !” demek istedim . Sonra böyle söylemeyi önüne bir hedef konulunca ‘Forest Gump’ misali hiç durmadan koşan biri olarak tekrar değerlendirmemin daha makul olabileceğine karar verdim. Biraz pazarlık , komiklikler şakalar derken 80 kitapta anlaştık .
Başta üç kuzen yola çıktık sonra kitapsever dostlar katıldılar. Hedef zaten öyle büyük kitleler filan değildi. Biz bize hem okuyacak hem biraz kendimizi zorlayacaktık . Bir yandan birilerine de ulaşalım insanlar okusunlar , öğrensinler , düşünsün değerlendirsinler istedik. Sosyal medyada sayfalar açtık , bu blogu hazırladık . Dünya meşakkati bitmiyor malum çok büyük vakitler ayıramadık bu sayfalara . Bir yandan okumamız gerektiğini de hiç unutmadık .
Neyse efendim beğenenlerimiz , takipçilerimiz oldu . Takdir edenlerde oldu , sanki bütün büyük yazarlar imla biliyormuş gibi yazınızda de’yi ki’yi ayrı yazmamışsınız diye eleştirenler de. Beğenenler de oldu , aman sende diyenlerde . Kitap listesi ve tavsiyesi isteyenler , yorumlarıyla bakış açımızı genişletenler de oldu , roman okuyacağız da ne olacak diyenlerde . İşte de ‘ ler , da ‘ lar , ki ‘ ler derken bir yıl geride kaldı .
Kendi adıma müsterihim. Kimi ince , kimi kalın , kimi nesir
, kimi manzum 70 kitap okudum (İncelik sevdiğim için ince kitapları tercih
ettim J )
. Biraz daha zorlayabilseydim kendimi
belki hedefi bile yakalayabilirdim. Tabi
bu sayıya ulaşmamda katkıları olan arkadaşları , dostları unutmamam lazım . Sık sık sayımı sorup zaman
faktörünü hatırlatanlar ve okumalarıyla gaz verenler…Başta yarışın tavşanı
sandığım , sonra tavşan kaç tazı tut oynadığım…
İşte öyle böyle ikinci yıla girdik .Yeni yılda da yine ve yeni kitaplarla devam edeceğiz yola . İşin içine biraz daha sanat girsin diye sinema filmi yapılan kitaplara odaklanacağız , filmlerini izleyeceğiz. Ama lütfen bu yolda yalnız olmayalım . Daha katılımlı daha çok paylaşımlı bir yılımız olsun . Siz de bizimle birlikte olun , kendi listelerinizi talep edin , listeleri takip edin , filmleri izleyin , hep birlikte burada tartışalım , fikirlerimizi paylaşalım. Üçüncü yılda ne yaparız bunlar için bir yol haritası çizelim. İşte böyle…
Velhasıl birinci yılımız kutlu olsun !
Birde teşekkür faslı yapacağım müsadenizle . Öncelikle yıllık kitap okuma hedefi fikrini ortaya atan kuzen Noxon ‘ a , çok fazla kitap okuyamasa da yaptığı tatlılar , tartlarla bizi motive eden kuzen WoWakan ‘ a , çok fazla bölündüğü bir işi eğitimi vs. arasında kitap okumaya da vakit ayırıp etkinliğimize katıldığı için kuzen Isis ‘ e , okuduğu kitapları bir türlü blogda güncelleyemese ve vaat ettiği yazıları hiç yazmamış olsa da varlığı ve vaatleriyle bizi mutlu eden çocukluk arkadaşım HK ‘ ya , yarışmak tabiatına aykırı olmasına rağmen dost hatırına olaya dahil olup bizi şaşırtan okumalar yapan FRT ‘ ye ve bizi takip eden olumlu ya da olumsuz görüşlerini paylaşan herkese çok teşekkürler…
31. ULUSLARARASI İSTANBUL KİTAP FUARI
İstanbul Kitap Fuarı 17 Kasım 2012 Cumartesi günü 31. kez
kapılarını açmaya hazırlanıyor...
17-25 Kasım 2012 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi- Büyükçekmece’de düzenlenecek olan 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı 600 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımı, 200 etkinlik ve yüzlerce imza ile kapılarını kitapseverlere açmaya hazırlanıyor. İstanbul Kitap Fuarı’na yurt dışından 40 ülkeden yayınevleri, telif ajansları ve konuk yazarlar katılacak.
Onur yazarının Gülten Dayıoğlu olduğu ve ana temanın
“Çocukluğum Yurdumdur-Çocuk ve Gençlik Edebiyatı” olarak belirlendiği kitap
fuarı birbirinden renkli çocuk etkinliğine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Bu sene fuarın ilk dört günü, 17-20 Kasım 2012, açık kalacak
Uluslararası Salon kapsamında Hollanda Onur Konuğu olarak yer alacak.
Hollanda’dan yayınevlerinin katılımıyla düzenlenecek konuk ülke etkinlikleri
kapsamında modern Hollanda edebiyatının önemli isimleri fuarın konuğu olacak.
Bunlar arasında Kader Abdollah 17 Kasım Cumartesi, Henk Boom 18 Kasım Pazar
günü Ahmet Ümit ile birlikte bir söyleşiye katılacak. Modern Türkiye’nin
kuruluşu üzerinde yaptığı araştırmalarıyla tanınan akademisyen-tarihçi Erik Jan
Zürcher 18 Kasım Pazar günü Mete Tunçay, Mehmet Ö. Alkan ve Ahmet Demirel’in
katılacakları panelde konuşmacı olarak yer alacak.
Konuk ülke etkinlikleri kapsamında Hollandalı illüstratör
Marit Törnqvist dört gün süresince çocuklara yönelik illüstrasyon atölyeleri
gerçekleştirecek. İlköğretim yaş grubuna yönelik düzenlenecek olan atölyelere
katılım ücretsizdir.
İstanbul Kitap Fuarı bu yıl özellikle çocuk ve gençlik
edebiyatının önde gelen isimlerini ağırlayacak.
Fuarın çocuk ve gençlik edebiyatı alanında konukları arasında Erika
Bartos, çocukların sevdiği yazarlardan Korky Paul, gençlik ve gotik edebiyatın önemli ismi
Jasper Kent, farklı kuşakların sevdiği kahraman Red Kit sergisinin küratörü
Didier Pasomonik, Hollanda’lı yazar Joke Van Leewuen fuarın konukları arasında.
Fuarın diğer konukları ise modern İspanyolca edebiyatın
önemli isimlerinden Javier Sierra, Macaristan’ın önemli yazarlarından Tibor F.
Toht fuarın yazar konuklarından. 32. Uluslar arası İstanbul Kitap Fuarı bu yıl
Uluslararası PEN Başkanı John Ralston Saul ve Hapisteki yazarlar Komitesi
Direktörü Sara Whyatt’ı “İfade Özgürlüğü” ile ilgili panele katılmak üzere
konuk edecek.
Kitap Fuarını Sosyal Medya’dan Takip Edin
Kitap fuarıyla ilgili en güncel haberleri, konuk
yazarları, katılımcı yayınevlerini, imza günleri ve etkinlik programıyla ilgili
her türlü güncel haberi www.facebook.com/istanbulkitapfuari ve
www.twitter.com/kitapfuari üzerinden takip edebilirsiniz.
PESİMİST SULTAN CEVAPLIYOR
“Sevgili Pesimist Sultan , Uzun zamandır blogu takip
ediyorum . 1yılda80kitap çok büyük bir iddia . Ayrıca çok farklı bir eylem .
Bir kitap sever olarak yaptığınız işi takdir etmemek elde değil. Bu bloga hayat
veren tüm arkadaşları ve sizi tebrik ediyorum . Ve soruyorum neden kitap ?
Ayrıca bir yılda 80 kitap okuyacaksınız da ne olacak ? En derin saygılarımla , “
( Rumuz : kitap kurtçuğu )
( Rumuz : kitap kurtçuğu )
Sevgili kitap kurtçuğu ,
Öncelikle bu devirde her şeyin bir kurdu varken ve birileri kitabın bile kurdu olma hevesindeyken , “ kitap kurtçuğu “ gibi mütevazı bir rumuz seçmeni çok ince buldum . Zaten bilen bilir kitap okuyan insan naif olur . Kitap okumak , okumaya başlamak , okumaya niyet etmek , okuduğunu rüya da görmek , okuduğunun el falında çıkması gibi tüm eylemler yeni bir yaşam biçimi ve anlayışına adım atmanın başlangıcıdır .
İşte Pesimist Sultan ‘ ın kitaplarla ilgili serüveni de
böyle bir başlangıçla ortaya çıktı. Hemen el falında kitapla ilgili bir işaret
gördüğümü düşünmen yersizse de bir el
falının insan hayatını çok farklı bir
noktaya götürebileceğini Oscar Wilde ‘ in bir öyküsünden öğrendiğim doğrudur . Sonrasında
insanın ölmek için yalnızca bir kuruntuya kapılmasının yeterli olabileceğini
Gogol ‘ un bir öyküsünden , sadece mektup yazarak roman yazılabileceğini de
Reşat Nuri Güntekin ‘ den öğrendim. Öğrendikçe iştahım öyle çok arttı ki daha
çok okumak daha çok öğrenmek istedim . Küçük dünyamın dışında yeni bir dünyanın
kapıları aralanmıştı . Göz kamaştırıcı bir hayal dünyasına yine kitaplarla adım
attım . Kelimeler öyle değerliydi ki söylenen tek bir cümleyle saatler
sürebilen hayaller kurmaya başladım . Hani barut fıçısına giden bir yol yaparsın
ve fitili ateşlemek için bu yolu kullanırsın , işte kitaplar benim için fitili ateşleyen
yol oldu.
Şimdi bu tarihi bilgileri neden paylaşıyorum ; çünkü
soruyorsun “ neden kitap ? “ . İşte kitap
bana ve sanırım onun peşinden giden tüm okura gerçeklik dediğimiz dünyadan çok daha
fazlasını verdiği için kıymetli .
“Bir yılda 80 kitap okuyacaksınız da ne olacak ? “ soruna
gelince , bu sorunun cevabını çok iyi bildiğini tahmin ediyorum ancak yazıyı
okuyacak bahtsızlara da bilgi vermek fayda var diye açıklamak istiyorum. 1 yılda
80 kitap , okur –okur ve okur- yazar bir grup gencin kendisine koyduğu bir
hedeftir. Yılda 20-25 kitap olan okuma ortalamamızı biraz daha yukarı
taşımak ve bu hedefin peşinden giderken birazda eğlenme planıdır aslında .
Sadece bu fikir bile , 1 yılda 80 sevgili , 10 yılda 60 ülke
, 1 yılda 365 film gibi sohbet konuları yaratmış olup , sadece fikri atılan
eylemlerde dahi iddialı olabilecek bir sosyal çevrenin varlığını ortaya
çıkarmıştır . Hatta 1 yılda 80 sevgili fikriyle ilgili sohbet ederken bir
arkadaşın “ sevgili olmaktan ne anlıyorsunuz ve haftaya ortalama kaç kişi
düşüyor ?” sorusu ve kafasında küçük çaplı bir hesap kitaba girmesi hepimizi
çok güldürüp düşündürmüştür . Bu kulvarda kimseyle yarışma niyeti olmayan ve 80
yılda 1 sevgili ‘ yi yanında tutmayı başarmak ( pesimist olmamın bir sonucu ) dahi
hedefi olamayan bir cinsi latife göre bu da insanları anlamak yolunda
bir adım olmuştur vesselam .
Ayrıca bu eylemin benim açımdan yeni yazarlar tanıma
anlamında çok faydalı olduğunu belirtmek isterim. Bu vesileyle İhsan Oktay Anar
, Yaşar Kemal , Orhan Pamuk , Haruki Murakami
, Okay Tiryakioğlu , Ahmet Ümit ve daha nice yeni yazarla ilk kez tanıştım. Tanıştım
dediysem yanlış anlama onların dünyasına kitapları yollu adım attım demek
istiyorum. Özellikle Murakami ile oluşan bağımızın yıllarca devam edeceğini
ümit ediyorum . Hem sadece yazarlarla değil , kitap severlerle olan dostluğumu
da pekiştirdi bu eylem . Gerçi ne yalan söyleyeyim oldu bitti kitap okuyan
insanlara önyargılı bir sevgi beslerim.
Aslında en önemlisi
kitap okumanın bizi daha iyi bireyler yaptığına olan inancımızın bir sonucudur bu
eylem ( bkz.http://1yilda80kitap.blogspot.com/2012/01/kitap-okuma-yarismasi.html ) .
Daha iyi biri olmak kimseyi popüler yapmaz değil mi ? Ancak
senin ilgini çekmiş olmak bizi mutlu etti . İstediğin her zaman yazabilirsin. Görüş
ve eleştirilerini de paylaşırsan ayrıca mutlu oluruz.
Sevgiler ,
Pesimist Sultan
MASUMİYET MÜZESİ
“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.” Nobel ödüllü
büyük yazarımız Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk
romanı bu sözlerle başlıyor... Masumiyet Müzesi’ni okurken yalnız aşk hakkında
değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün
düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç
ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz. 1975’te bir bahar günü başlayıp günümüze
kadar gelen İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun’un
hikâyesi; hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah
duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle,
elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak.
Ülkemizde ve dünyada milyonlarca okurun sevgi ve hayranlığını kazanmış olan,
kitapları elli sekiz dile çevrilen ve her yeni romanı büyük bir merakla bütün
dünyada beklenen Pamuk, okurlarına unutulmaz rüyalar gibi, akıllardan hiç
çıkmayacak sarsıcı bir hikâye anlatıyor.
Müze
Orhan Pamuk’un son romanıyla aynı adı taşıyan müzesi 28
Nisan’da açıldı . Füsunla Kemal’in büyük aşkının hatırası olan eşyaların
sergilendiği müze fikri Orhan Pamuk’un kafasında romanla birlikte
şekillenmişti. Nobel ödüllü yazarın 15 yıllık hayalini gerçekleştirmesi 10 yılı
aştı. Füsun Keskin’in ailesiyle oturduğu evi simgeleyen, Orhan Pamuk’un tıpkı
kendi roman kahramanı Kemal gibi satın alıp müzeye dönüştürdüğü ev,
Çukurcuma’da. 1200’den fazla eşyanın sergilendiği müzeyi en ince ayrıntılarına
kadar kuran kişi Orhan Pamuk. Biraz da 1950-1990 arası Türkiye’deki gündelik
hayatı anlatan bu müze, Orhan Pamuk’a göre içindeki ressamın ortaya çıktığı bir
iş...
(Beyoğlu’nda, bir zamanlar orta gelir grubundan insanların oturduğu Çukurcuma’daki bu ev 19. Yüzyıldan kalma bir eski bina. Adresi Çukurcuma Caddesi, Dalgıç Çıkmazı, No:2)
(Beyoğlu’nda, bir zamanlar orta gelir grubundan insanların oturduğu Çukurcuma’daki bu ev 19. Yüzyıldan kalma bir eski bina. Adresi Çukurcuma Caddesi, Dalgıç Çıkmazı, No:2)
http://www.masumiyetmuzesi.org
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)